Eskici Gözünden Hikaye

 ESKİCİ

 Her zaman ki gibi ayakkabı temizlemeye başladım. Ayakkabı temizletmeye gelenler azalıyordu. Saat 1 oldu, akşam olmaya başladığı için eve döndüm ki seneler önce ölen oğlumunun saatini yerde buldum. Oğlumun yerde cansız halde yattığını anımsadım. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Yaşadığım yerde kültür farklılıkları olduğu için kimseyle acımı paylaşamıyordum, çaresizce ayakkabı temizlemeye devam ediyorken, ölen oğlum yaşlarında bir çocuk gördüm. Beni ayakkabı temizlerken izliyordu. Sonra kendi hikayesini buraya nasıl geldiğini anlattı.

     Sonra benim hikayemi sordu. Ben de İstanbul'da suç işlediğimi, bu yüzden Filistin'e kaçtığımı söyledim. O da ısrarla suçumun ne olduğunu soruyordu. Başta geçiştirmeye çalıştım, fakat ısrar ediyordu. Sonunda söylemek zorunda kaldım. Türkiye'de pazarda alışveriş yaparken ayağımın yerdeki taşa takıldığını, sonra önümdeki adama çarpıp onu düşürüp kafasını taşa çarptığını söyledim. Adam ölmüştü. Hasan da üzülmüştü. Öldüğünü duyunca adamın nasıl biri olduğunu sordu. Ben de adamın yüzünü anlattım. Hasan’a da küçükken annesinin babasını anlattığı kişiyle birebir aynısını anlattığımı söyledi. İkimiz de şok olmuştuk. Sonra babası olduğunu anladı. Tam o sırada tekne limanda durmuş, yolcular iniyordu. Hasan da kaçıp gitti. Bir daha karşılaşmadık. Ona kendimi affettiremediğim için çok üzülmüştüm.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eskici Hikayesi Eser ve Karakter Analizi